11 Aralık 2011 Pazar

yaz sıkıntısı, fena.




artık bu lanet şeyi ben kendimi bildim bileliden beri hiçç bir şey değiştiremediği için olacak ki biyolojik saatim de alışmış mayıs sonu-haziran başı dedi miydi midemdeki ağrıları tutabilene aşk olsun. adam sinyali verdi zaten sıçacak yine bu yaz ağzımız, yüzümüz, moralimiz, psikolojimiz ve bilimum etraftaki her yerimize. her şeyden ders çıkartan tarafım bunu da değerlendirince ben anladım ki bazı insanlar gerçekten doğuştan kötü. hatta bazıları bunu abartıyorlar, artık zevk alıyorlar biri üzülünce. hele de o birini o psikopat ruhlu insanlar üzdüyse o zaman değme keyiflerine.herkesin hayatında değiştirebileceği ve değiştiremeyeceği insanlar var ve değiştirilebilen insanlar böyle hasta ruhluysa o biraz daha kabullenilebilir bir şey bence ne bileyim çıkarıp atarsın fotoğrafları yakarsın cart curt işte kötü bi anı olarak kalır olur biter. şimdi ben de isyan etmek istemiyorum esasen ama bu adam benim hayatımın atsan atılmaz, satsan satılmazlarından. bu sefer de isyan ediyorum gibi hissediyorum üzülüyorum ama bi çözümü olmalı kurtulmanın -ölsün diye dua edip durmaktan daha başka-.

realist olmak gerekirse, evet yok.

halbuki ben her yaz tatili geldiğinde, normal insanlar tatil yapacağız diye sevinirken ben 'eyvah bu adam yine canımızı okuyacak' diye bunalımlara girmekten daha fazla/farklı yapacak şeylerim olsun isterdim. ağlanılmayan yaz akşamları mesela, annemi üzgün görmemek, o küçücük sabilerin dalıp dalıp gittiğinde neler düşündüğünü bilmemek filan.. az da değil lanet çıkası tam
 3 ay.

bazen odada kimse olmuyor kulaklıkları takıp uzanıyorum, ondan sonra rachael senin, emiliana benim, sophie senin, zooey benim, do senin, b.r. benim dalıp gidiyorum. sonra da hayal kurası geliyor insanın. mesela aslında benim babam da hep iyi bi babaymış hiç hayatımızı cehenneme çevirmezmiş mesela annem onun yüzünden günden güne kötüye gitmiyormuş gözümüzün önünde biz bir şey yapamadan, mesela kardeşlerimin de psikolojisi hi bozulmamış o yüzden, üçümüz de babamızdan çok memnunmuşuz o da tam babaymış ama. yine böyle uupuzunmuş kocamanmış ama sarılırmış mesela, gözleri yine yeşilmiş de ben de hep severmişim gözlerimi, biri babasının kızı dediğinde kendime de lanet etmezmişim hiç. ben mesela ordan burdan psikoloji yazıları okurken baba-kız ilişkilerini ele alan yazılarda üzülmezmişim hiç, durumun vehametini farkedip de bi yandan isyan etmekten korkup bi yandan da lanet etmezmişim. aslında benim babam sadece dışardan göründüğü değil gerçekten baya iyi adammış, ben de her kız gibi bi erkeğe babama benzediği için aşık olurmuşum, babam olsun diye değil. o zaman bu gibi olası durumlarda hayatım iyice bi çıkmaza girmezmiş mesela, adamın biri benim için ne kadar önemli olduğunun da bu kadar farkında olamayacağından bu kadar şımarmazmış. ben because of you'yu ve oh mother'ı dinlemekten bu kadar kaçmazmışım mesela. sınavda da panik yapmamak için tedavi görmüş olmama rağmen sınavda sınavın benim için neden önemli olduğunu hatırlayıp, annemi düşünüp ağlamazmışım da eşek gibi çalıştığım herşeyi gerçekten yapabilirmişim de puanım da baya iyi olurmuş mesela. zaten sınav sabahı bana hiç bağırmazmış. kızının onu sevmediğini bilince üzülürmüş sanki bu bir eksiklik gibi hissedermiş de bir şeyleri yoluna koymaya çalışırmış sonra zaten sırf bu çabayı gören kızcağız da mutlu olabilirmiş mesela.

sanki hayatın iyi olması için baba yeterli bir parçaymış gibi. o bizim hayatımızda gerçekten bir baba gibi olsaymış geri kalan herşey de eninde sonunda rayına otururmuş gibi.

sonuç olarak yaz geldi.

hem de 3 ay.

bi gözümü kapatıp açana kadar geçecek bir şey olsa keşke. bir nefeste atlatıversek hepsini.

+ şimdi bi de pislik gelecek bi hafta filan sonra. bir yazın mahvolması için o adam yetmezmişcesine bi de bunu nasıl çekeceğim onu hiç bilmiyorum. ama keşke gelmese. o zaman benden onu affetmemi de beklemez, böyle birbirine aşık olduklarını bilen ama aynı zamanda arkadaş gibi olan iki insanmışız gibi konuşup gitsek.

o zaman güzel olabilirdi ama öyle bir şey yok o yüzden güzel olmayacak hiçbir zaman yeterince. küfür edesim geliyor işte.

bi iyi tarafından bakayım dedim şimdi. düşündüm biraz. ama hiç tamir edemedim ki zaten kendi kapımı..


+ bi de küçücükken bütün babalar benimki gibi sanırdım ama büyüdükçe farkettim 'baba'nın aslında normalde iyi bir şey olduğunu. iyi babalar var mesela resimdeki gibi. ne özeniyor ama insan..

30 05 2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder