27 Ocak 2012 Cuma


evet, geldi mi peş peşe gelir. bu işin raconunun böyle olduğunu tecrübeyle sabit bir şekilde biliyorum zaten. ama yine de insan her seferinde, sanırım doğası gereği, yadırgıyor.

uzun zamandır kotam olmadığı için hiçbir şey yazamadım. hatta şimdi de yok ve artık son çare textedit'ten yazıyorum. böyle yazmaya çalışınca bloğun ne kadar önemli olduğunu farkettim. insan böyle saçma sapan bir metin belgesinden yazınca yeterince moda giremiyor. ama mutsuzluk balonum o kadar şişti ki artık biraz inip rahatlayabilmesi için ona yardımcı olmak zorundayım.

ben demiştim işte onlarla ilgisi yok, benim bahtım gereği fırsatını bulur bulmaz ağzıma sıçarlar diye. ilk defa hüm'le kavga ettik. yaklaşık 2 haftadır tavırları çok değişikti zaten. öyle olunca içimden sürekli durum değerlendirmesi yapıp onun davranışlarını anlamlandırmaya adadım kendimi. belki de evimizin ayrılma ihtimali var diye psikolojik olarak kendi kendine bir savunma sistemi geliştiriyor ve kendini benden uzaklaştırmaya çalışıyor olabileceğini düşündüm. tabi bu kırılmadığım, üzülmediğim anlamına gelmiyor. belki de rüyamda beni o durumda bırakıp gittiğini görmem de boşuna değildi, kim bilir.. ama dün yaptıklarından sonra yanıma gelip ağlamıştı, "aldırma bana ben saçmalıyorum" filan demişti ama bugün hiç de pişman bir hali yok.

üstelik finallerimiz haftaya başlayacak ve üstelik yarın sabah birlikte reşitlere gidecektik. 

her şey çok bok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder