14 Şubat 2012 Salı

geldik gidiyoruz.

merhaba, ben atatürk havaalanındaki 10 parmağında 20 çanta taşıyan çelimsiz kızım.

sınavlardı falandı filandı derken yazamadım bir süredir ama yazamadığım sürece yazıp içimi boşaltamamamın eksikliğini çok fazla hissettim.

çok saçma evet ama insan bazen daha 20 yaşında bile olsa çok saçma olduğunu bile bile bir daha hayatında mutluluk verici şeyler yaşayamayacağına inanabiliyor. artık o kadar çok üst üste geldi ki ben de saçmaladığımı bile bile fazlasıyla kabullendim durumu. heves meves kalmadı hiç.

şimdi 10 günlüğüne eve gidiyorum. telefonumu filan kapattım hep. bol bol kafa dinlemeyi düşünüyorum. eski pozitif enerjimi izmir'de tekrar bulabilirim belki.

ayrıca evet, alper pişman olup da geri filan dönmedi ve muhtemelen şuan çok mutlu. öteki pislik de bütün keyfime sıçıp bütün enerjimi kara delik gibi vakumladı ama onun da keyfi yerinde. işte bu insanın öyle bir ağrına gidiyor ki anlatamam. tamam, sıçtılar ama en azından pişman olduklarını, yanlarına kalmadığını görsek belki de geçecek hepsi ama nedense hep çok mutlular. mantar tarlası olaylarına hiç girmiyorum bile zaten, onlar tam nefretlik. okul da bir yandan bok bok işler çıkarttı.

içim göçtü resmen. hepsi bok yesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder